AH FERİDE AH

Ah Feride Ah…

İçimden sesler yükselse ne kadar yukarı çıkar?

Bir yol bulmacası beni ne kadar çözümler?

Kimim ben? Kim miyim?

İçimde sen olan bir benim…

Aslında her kadının içinde bir sen,

Senin içinde her kadın…

Ah Feride Ah

Yolculuk yakın…

Kafamda yokluk, yoktan bir korku-luk

Nasıl yapmalı? Sen nasıl yaptın?

Bir kadın, içinde tüm kadınlar…

Kadınları içine nasıl sığdırdın?

Şimdi inanıyorum varlıkla yokluk yakın.

Çıktın gittin, tek idin…

Üstesinden geldin

Bir kadının birey olabileceğini insanlara gösterebildin..

Bende Ferideyim, Feride de ben

Ah Feride Ah

Yaşadın, yaşattırdın…

Bir Çalıkuşuydun, benliğinden ödün vermedin.

Söyle şimdi,

Yaşamla ölüm arasında kalsan

Uçmayı bırakır mısın?

Ben bırakmam.

Çünkü ben Ferideyim, Feride de ben

Ah Feride Ah…

 

Reşat Nuri GÜNTEKİN ve Çalıkuşu adlı eseri… Bu kitabı birçok kez okudum. Ve her okuduğumda yeni anlamlar çıkardım. İnsanlar büyüdükçe yaşamdan izlerinin yansımasını bulmaya başlıyor kitaplarda. Ama her okuduğumda kendimden bir parça bulmamı sağlayan ve farklı anlamlar çıkarabildiğim nadir kitaplardandır Çalıkuşu.

Bu yazımda size Çalıkuşu adlı kitabı anlatmayacağım. Hani videomda size bahsettiğim kitapların ruhunu bulma amacım vardı ya işte yukarıda yazdığım yazı bunun bir parçasıydı.

Ben ÇALIKUŞU adlı kitapta bulduğum ruhu yazıya döktüm ve sizlerle paylaştım.

“Daha yirmi üç yaşıma girmedim; yüzümden, vücudumdan çocukluğun izleri silinmedi; halbuki gönlüm, baştan başa bütün sevdiklerimin ölüleriyle dolu.”

Yorum bırakın