Düşünebilmek… İnanıp sonuna kadar gidebilmek… Bir aile sıcaklığında gözyaşlarımın gözümden aktığını hissedebilmek.
Biliyor musun Macrico uzun ve yorucuydu… Sorularım vardı hatırlıyor musun? Benliğimin içinde hapsolmuş, çığlık gibi gözlerimden fışkıran sorularım. Manalı manasız kendimi arayışım. Ah! Affet beni yine kafanı şişirmek istemiyorum bunlarla. Yazıyorum, sana yazıyorum. Neden yazdığımı bilmiyorum. Bilmem gerekiyor mu? Sanmıyorum. Ben yok olmuş bir sayfanın son cümlesinde duruyorum hala. Evet, hala. Bunu beklemiyordun değil mi? Sen iyisin, farklısın, gerçeksin. Ah Macrico gerçek olmayı ne denli isterdim. Ama bu dünya da hayal olmak bile benim için çok büyük bir hazine gibi geliyor artık. Çünkü benim tüm gerçekliğim ve hayallerim karıştı birbirine. Bana yardım eder misin?
Anlayamıyorum artık Macrico, kim iyi kim kötü…
Kol geziyor dışarda şeytanlar türlü türlü
Melek niçin izliyor onları
Bizler niçin öldürüyoruz insanları
Macrico, dünyanın iyi olduğunu söylerdin bana hep
Bir kız çocuğu gördüm geçenlerde
Yağmur yağıyordu,
Bir şemsiyeyi bırak, ayağında bir ayakkabısı bile yoktu
Kız şaplata şaplata ayaklarını yürüdü kaldırımda
Etrafındaki insanlar koşturuyordu aceleyle
Kız sanki son anlarını yaşıyormuşcasına
Yürüdü tüm kaldırımı sindire sindire
Baştan aşağıya,
Baştan aşağı sırılsıklam olmuştu.
Kaldırım sonuna geldiğinde gözleri dalmış karşı kaldırıma bakıyordu.
Ah Macrico, bir anne bir kıza gözleri takılı kalmıştı.
Karşı kaldırımdaki anne, kızının saçını okşayıp onun yağmurda ıslanmaması için elinden geleni yapıyordu.
Küçük kız, bir an gülümsedi…
Gözlerinde annesini gördüm.
Gözlerinde “Neden benim annem yok?” sorusunu gördüm.
Gözlerinde adaletsizliği gördüm.
Gözlerinde acı gördüm.
Ama beni en çok yaralayan neydi Macrico biliyor musun?
Gözlerinde YAŞ gördüm.
Usul usul süzüldü yağmurla birlikte yaşlar çıplak ayaklarına kızın.
Ardından bıraktı kendini kaldırımın soğuk zeminine.
Belki bir anne sıcaklığı tatmış olmak istedi…
Belki sarılacağı bir yer bulmak istedi…
Gerçeği söyleyeyim mi sana Macrico,
O açlıktan, soğuktan, yalnızlıktan bayılmıştı…
Ben hayaldim Macrico yardım edemedim.
Sen gerçeksin yardım edebilirsin. Yardım ediyor musun? Görüşmeyeli çok oldu. Hala insanlığını koruyor musun? İnancımı kaybetmeye başladığım bu dünyada sen beni bazı şeylere inandırmaya yemin etmiştin. Ama şimdi yoksun. Kendi kendimi inandırdım. Ve ben şu aralar kendimi kandırdığımı düşünüyorum. Nefes aldığım her dakika yaşamın gizini bulmaya çalışıyorum. Biliyorsun anca o zaman gerçek olabilirim. Bir gün gerçek olursam görüşmek dileğiyle…
F.M