Var olan yıkık şehirler
Var olmaktan yorulmuş insanlarla dolular
Asfalt kaldırımlarda yürüyen
Yaşayan ölüler
Bir ekmek kırıntısı için
Canlarını verirler
Bahar gelince yağmurdan ıslanmış
Toprak kokuları
Tüm şehiri
İçlerine sindirirler
Yine de yanmaz elektirik direklerinin
İçindeki lambalar
Yine de duyulur gecenin ortasında
Bir çocuğun sessiz çığlıkları
Çünkü hayat
Var olamayanlar için
Bir cehennem paradigması