Neye ‘Engel’, kim ‘Engel’

“Engelleri aşmalıyız!”

Bu sloganı hayatımızın her alanında duyarız. Hatta çoğu insan hayattaki amacını bu doğrultuda belirler ve ömrünün sonuna kadar karşısına çıkan engellerle savaşmayı kendine görev edinir. Ben de bu insanlardan biriyim. Engeli oluşturan şey nedir; Kendimiz, yakın arkadaşlarımız, ailemiz, hayat şartları, maddi durum, fırsatlar, eşitsizlik, adaletsizlik… Yazdığım maddeleri daha da çoğaltabilirim. Kendi savaşımızı verirken aşmaya çalıştığımız her zorluğu engel olarak aksettirmemiz çok garip. Bir engel var ortada ama bu engellerin hepsi maddesel döngünün bize bıraktığı değişmeceli durumlar. Uzun zamandır kimsenin gerçek ‘Engel’lerden konuşmadığını fark ettim. Durdum ve kendime şu soruyu sordum: Eda, sen niye konuşmuyorsun?

Bu gece konuşmaya daha doğrusu yazmaya karar verdim. Ne değişir, kim duyar ya da birilerinin umurunda olur mu bilmiyorum. Ama ortada kafamdaki tüm bu sorulardan daha önemli bir şey var; o da  ‘Engelli bireyler’ diye bir gerçek olduğu. Aramızdalar, bizimle konuşuyor, göz göze geliyor ve bir bakıma kendi hayatlarını kazanmaya çalışıyorlar. Onları görüyor, bakıyor ve çoğumuz içimizden şükredip hayatımızı yaşamaya devam ediyoruz. Bazımız ise onlara acıyor, belki kendi vicdanını rahatlatmak için belki de gerçekten yardım etmek istediği için onların dileklerini gerçekleştirmeye çalışıyor. Hadi biraz dürüst olalım. Kaç kişi yolda ya da çevresinde bir engelli gördüğünde onun durumunda olmadığı için şükretmiyor? Kaç kişi engel kelimesini kullanmaktan çekinmiyor? Cevabı bende değil, sizde. Benim cevabımı soracak olursanız; şükrediyorum, acıyorum ve onlar için hiçbir şey yapamıyorum.

Tabi benim bir şey yapamamamdan daha kritik durumlar da var. Bir şey yapan, daha doğrusu yaptığını gösteren ve bunu reklam amaçlı dillendiren insanlar. Birçok belediye engelli bireyler için aktiviteler, yaşam alanları ve çeşitli uygulamalar geliştiriyor. Buraya kadar her şey çok güzel fakat sonrasında ne mi oluyor? ‘Engelli’ kelimesinin rahatsızlık verdiğini düşünen bu zihniyetler engelli kişiler için farklı farklı terimler bulmaya başlıyor. Yaptıkları aktivitelerin reklamlarını da bu kelimeler üzerinden yayınlamaya çalışıyor. Ne garip değil mi? Bizler ‘Engelli’ kelimesini kullanmaktan çekinirken engelli bireyler aramızda yaşıyor. Yaşam onlar için sandığınızdan daha zor. Nerden mi biliyorum? Yazının devamını okuyun lütfen.

6 yıl önce bedensel engeli olan fakat zihinsel hiçbir engeli olmayan biriyle tanıştım. Hatta zihin olarak birçok kişiden daha çok gelişmiş bir insandan bahsediyorum. Bu kişi üniversitenin arnavut kaldırımlarını koltuk değnekleriyle aşa aşa bölümünden mezun olmayı başarmış ve kendisini okuduğu bölümde olabildiğince geliştirmiş, aynı zamanda üniversitenin tiyatro kulübünde aktif rol almış ve kulüple birlikte turnelere çıkmış biri. Mezun olalı iki yılı geçiyor. Sonuç: İşsizlik. Başvurmadığı pozisyon, gitmediği görüşme kalmadı. Evet, bedensel engeli var. Evet, şu zamanda engeli olmayan kişiler bile iş bulamıyor. Evet, evet, evet…

Ama bunlar bu kişinin hayata sarılmaya çalışmasını, ailesine bir şey olursa diye kendi ayakları üzerinde durma çabasını, toplumda var olmak istemesini engellemiyor. Sadece bir şans verilmesine ihtiyacı var. İşin bir de bilinçli engelli durumu da var. Kendisiyle konuştuğum bir zaman dilimde bana ‘Acaba okumayıp, bilinçsiz bir şekilde hayatımı devam ettirip durumu kabullenseydim daha mı mutlu olurdum’ diye sordu. Bir cevap veremedim çünkü kendi çevremde engelli olup durumu kabullenmiş insanları da tanıyordum. Bu kişiler dünyadan bir haber, onlara söyleneni yapıyor ve zamanı geçiriyorlardı. Hala da bir cevabım yok. Eğer bir gün ona şans verilir ve bir işe girebilirse o zaman cevabım netleşir. Fark ettiğim en önemli şey ön yargılardan kurtulmamız gerektiği ve ne olursa olsun tutunacak işlevsel bir durum varsa ona tutunup bu kişilere şans vermemiz gerektiğidir.

Kendimizi ‘Engel’lendiğimizi hissettiğimizde o kelimenin bazıları için daha farklı bir anlamı olduğunu hatırlamamız gerekir. Engelli kelimesi vardır, kullanılmalıdır. ‘Engelli’ kelimesinden çekinip Özel’, ‘Farklı’ gibi kelimeler kullanmak yerine ‘Engelli’ bireylere şans verelim.

Yorum bırakın