Kendini gerçekleştirememiş hayallerin yolcusu

‘Uzun uzun yıllar önceydi, ne ölüm vardı ne ayrılık. Ana-baba kuzusuyken daha dün, şimdi kolu kırık, kanadı kırık… O yol ki yara bere içinde komadan bırakmıyor hiçbirimizi, şansına ne düşerse; bir yanı uçurum bir yanı cennet bahçesi…’

Bugün Hüseyin’in hikayesi ile karşınızdayım. Dilencilik yaparak ailesine para götürmeye çalışan 5 yaşındaki çocuk Hüseyin’in… Şubat ayının şaşkınlık verici ılık bir akşamında karşılaştım onunla. Gün boyunca insanlardan topladığı paraları, onun için geç sayılan bir saatte, kaldırımın kenarında saymaya başlamıştı. ‘360 lira toplayabilmişim abla’ dedi. Ana-baba kuzusu Hüseyin, saymayı benden bile iyi biliyordu. Evinde ailesi ile olması gerektiği yaşta, hayatın onu erken büyüttüğü şekliyle karşımda duruyordu. Sadece 5 yaşındaydı ve sadece çocuktu. Adım attığımız her yerde ne çok Hüseyin var farkında mısınız? Önünden geçtiğimiz, yanımıza geldiklerinde ise birçoğumuzun görmezden geldiği Hüseyinler. Hayatın akışındayken fark etmediğimiz ama durup düşündüğümüzde varlıklarına üzüldüğümüz Hüseyinler.

Suratından bugünkü hasılatının kötü olduğunu fark ettim; ‘360 lira az mı, normalde ne kadar oluyor’ diye sordum.

Mahçup bir ifadeyle ‘500-600’ dedi. Bu parayı ne yapacağını sorduğumda ise ailesine götüreceğini söyledi. Muhabbetimiz ilerledikçe, şımarmaya başladı. Gün boyunca kaç insanla konuşmaya çalışıyordu kim bilir? Ve acaba kaçı onunla muhabbet etmeye yelteniyordu… ‘Çocuk işte, kendisiyle ilgilenildiğini anlayınca özüne dönmek istedi’ diye düşündüm. Bir çocuğun, çocuk olabilmek için fırsat kollamaya çalışması benim için sözün bittiği yerdi. Biraz daha konuştuktan sonra yanımızdan hızlıca uzaklaştı.

Hayatın adil olmadığını hepimiz biliyoruz ama akışa o kadar adapte oluyoruz ki gözümüzün gördüğü birçok şeyi kalbimiz kabul etmiyor. Hüseyinler, hayatta hep daha fazla mücadele verecek. Küçük yaşta büyüyen çocuklar, içlerindeki potansiyeli de aynı hızda öldürür. İstemeden, farkında olmadan… Hayalleri, yaşama tutunma çabasından sonra gelir çünkü öncelikleri hayallerinden ziyade hayatın gerçekleri olur. 5 yaşındaki Hüseyinler, büyümek için acele ederler. Kendilerini gerçekleştirebilmek için sahip oldukları potansiyeli fark ettiklerinde ise çok geç olur. Hayat adil değil ve en çok onlar bilir bunu. Onlar ve içlerindeki Hüseyinleri fark edenler… Evet, hepimizin içinde Hüseyinler var. Belki de bu yüzden birçoğumuz kendini gerçekleştirememiş hayallerin yolcusu olarak hayatımıza devam ediyoruz.

Hiçbirimizin yolu aynı değil. Hüseyinler yarışa erken başlar; yol uzun, yolculuk sıkıntılı, yolculukta karşılaştığın insanlar ise değerli… Sanırım bizi hayatta tutan da tam olarak bu!

Yorum bırakın